Türkiye’nin Ruhu - Direnmenin Trajedisi 2. Kitap

Yahu is oyunda, is senaryoda, is karakterde, is yarattigin durumda, bu tutturmus hala büyük laf, laf salatasi ile sanat olmuyor onun bile farkinda degil, iste bizim sahnemiz iste bizim sinemamiz, asil hayiflanilacak olan da bu.“ Ihtiyar sen beni oyuncunun azizi yaptin farkinda misin? “Aziz olsan bile yarim azizsin Yilmaz! Benim derdim de bu, arkadas.“ Yahu ihtiyar aci konus dedik, ama lafini bil de konus, ben senin dediginden diyorum, yoksa azizlik için yarismaya katilmaya niyetim yok, magdur olmus aziz ayagina yatmiyorum ben. “Onu biliyorum, sadede gel deyip duruyordun, iste simdi geliyoruz. Oyunculuk konusunda su sicilini hele sen bir aç, ben de gerisini sonra söyleyeyim.“ Baslarim siciline yahu, biz dedik yaren sohbetindeyiz sen vurup öldürdün, ne yarim azizi yahu, nereden çikardin bunu? Sinirlendim, nasil olduysa hemen yerimden kalktim, tepem atmisti, lafla dostlugumuzu dövmemek için hemen üstümü basimi giyindim, ama tek laf yok, bu sasirmis, niyeti hiç degil biliyorum laf sokmak, ama benim tepem atmisti bir kere, hisimla disari çiktim, bu mahzun pozlarinda. (...) Sessizce oturup çorba içiyoruz, zaten kimse olmadigi için hemen geldi, sicacikti, odun atesinde duruyor tencere, sogumasini beklerken camin önünden topallayarak bir adam geçti, ihtiyar pür dikkat adami izliyor, “rol mü yokluyorsun“ dedim, hayir sinav yapiyorum dedi. Ne sinavi? “Zaman zaman biz de sakat rolleri çikar, arkadaslar oynarlar, onlari hiç unutmuyorum, simdi de aradan yillar geçtikten sonra arkadaslara notlar veriyorum, bu adam da bu rolün profesörü, ondan feyz aliyoruz.“ Sizin hayatiniz birbirinizi çekistirmekle niye geçiyor, ya ihtiyar, dedim. O dedi ki, “Tiyatrocu adamin gündüzü gecesi yoktur. Tiyatrodan zaten gece on birde çikar, ondan sonrada yemege gider, yatmasi sabah ezanini bulur, insan içine ancak oyunu yoksa çikar, o yüzden hincini milletten çikaramaz, geriye kaliyor baska tiyatrocular, onun için tiyatrocularin bir numarali besini digerleridir. Skor derler kendi aralarinda, nedense performans da demezler. Oyunun skoru düsünce, bil ki senin hakkinda kazan kaynamaya baslar. Sinema gibi degil, tam tersi. Sinemada on kere oynarsin, birkaç kere çekilir, su bu, ama hangi sahnenin konulup konulmayacagini bile bilmezsin, ancak perdede görebilirsin. Tiyatroda üç ay çalisirsin, oyun artik seninle her yere gelir, ezbere çalismayiz biz tiyatroda, o kendiliginden oluyor, o kadar tekrardan sonra ezberlenmezse o asil yetenek. Üstelik her gece bir daha yeni baski yapiyorsun oyun çiktiktan sonra. Is tiyatroda ilk ya da ikinci oyundaki performansin degildir, daha sonra çikar isin ahi, sabirli olmak lazim, özel hayatindaki kazanda pisenleri de sahneye tasimamalisin. Insanlarin oyunculugu ayni oyunu daha çok oynadikça degil, en az oynadiginda iyidir, gittikçe oyundan bikarsin, sabrin kalmamaya baslar. Hatta ezber yanlislari da ilerleyen oyunlarda daha çok olur, artik oyuncu kendini veremez, bitse de gitsek havasina bürünürse, ne yapsan yanlis yapmaya baslar. Çok oyun vardir, her gece baska telden çalan. Millet oynadikça ustalasmaz, bezdirir, oyunun ruhu da kaybolabilir bu harala gürelede.“ (...) “Siz, evet siz! Hiç bilebilir misiniz Niçin bunca alay ve küfür saganagi altinda, Dingin bir tepsiye koyup da ruhumu Gelecek yüzyillarin sölenine sundugumu? diye haykiracaktim, tuttum kendimi sadece dedim ki siz evet siz, neden buradasiniz? Bugüne kadar aynalara ates etmemden tutun da kadinlarla olan iliskilerime kadar her seyi yazdiniz. Peki, ama filmlerim hakkinda neden tek bir insanin içini isitan, düsündügünde evet hakikaten böyle dedirten bir satir yazmadiniz? Basin tribünü haline gelen Yeni Melek sinemasinin balkonu bir anda dondu kaldi, suspus oldu, amacim bu degildi, her zamanki Yilmaz iste, birden alinmamis hincimizdan bir esinti geldi, düslerimize girmis de saskinlikla uyanmis ve hiç unutamamis gibi dilimden dökülmüstü o anda. Evet, iste zamani gelmisti, artik yasam biçimimle, filmlerimle, dünya görüsümle Yesilçam’a ve onun basinina baskaldiriyordum, hisse

Ürün Adı: Türkiye’nin Ruhu - Direnmenin Trajedisi 2. Kitap
Ürün Kodu: 9786058606609
Yazar: Zahit Atam
Basım Yılı: 2013
Kapak Türü: Karton Kapak
Sayfa Sayısı: 320
Kağıt Cinsi: 2. Hamur
Çevirmen: