Tuhfe’tüs Sefere

Degerli Okuyucularimiz, Bu eser, Seyh’ül Ekber Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinindir. Ve... Diger eserlerine benzemeyen bir havasi vardir... Digerlerinde olmayan mevzular, derinlemesine islenmistir... Görünürde küçük, lâkin tasidigi mana itibari ile büyük... Içi cevherlerle dolu, küçük bir hazine... Degerine paha biçilemeyecek kadar kiymetli... Cirmi küçük, amma degerde misali, Altin dir... Alirken, bir altin gibi alacaksiniz... Okurken... cevher hazinesine dalmiscasina sevineceksiniz... Üzerinizde tasirken, manevî bir hazineye sahip oldugunuza inanacaksiniz... Bu Eserin Asli Birçok eserde oldugu gibi, yazarin çiktigi gibi kalan bir nüshasini bulmak, bu eser için de, bize nasip olmadi... Ancak, elimize, bir matbu nüsha geçmistir... Haliyle bu nüsha, yazilisindan asirlar sonra tab edilen bir nüshadir. Bir tane de, bu matbu nüshanin basimindan birkaç yil sonra yapilan bir tercüme bulduk.. Bu da, o zaman ki edebiyata göre yazilmistir ki, Arapçasini anlamaktan daha zordur... Hele bugünkü nesil için, hiç de istifade edilecek gibi degil... Tercümemize esas aldigimiz basili nüshanin kapaginda su not yazilidir. Maarif Nezaret-i Celilesinden ita buyurulan 17 Sevval, sene 1300 tarih ve 463 numarali ruhsatname-i resmiye ile mekteb-i sanayi-i sahane matbaasinda tab olunmustur. Yukaridaki notta belirtilen tarihi, baski tarihi olarak kabul edersek, Miladi 1882 yilinda basilmis oldugu anlasilir... Yani, bundan seksen dokuz sene evvel... Ancak, Muhiddin Arabi Hazretlerinin bu eseri yazdigi tarih, eserde görülmemektedir... Matbu olarak tedarik ettigimiz, tercüme edilen nüshaya gelince... bunun da kim tarafindan tercüme edildigi kesin tespit edemedik... Bazi isimler söylenmekte ise de, mütercimin aziz hatirasina binaen biz de gizli kalmasina uyduk... Bu tercümenin kapaginda söyle bir not vardir: Maarif Nezaret-i Celilesinin fi 2 Rebiülevvel 1303 ve fi 26 Kânun-u evvel 1301 tarih ve 917 numarali ruhsatname mucibince, Tekyeci Hanina, Izzet Bey’in matbaasinda tab olunmustur. Yani, Arapça aslinin basim tarihinden iki veya üç yil kadar sonra... Bu eserin asil adi sudur: Tuhfe’tüs Sefere Ilâ Hazret’il Berere... Biz bu ismi tercümemizde: Ihsanlar Sahibi Yüce Hazrete Varacak Elçilere Bir Hediye Seklinde aldik... Ancak su manayi da vermek mümkündür: Mukaddes Katiplerin, Ihsanlar Sahibi Yüce Hazrete Sunacaklari Bir Hediye Daha baska manalari da vardir... Ancak, bu ikisi simdilik yeterlidir. Görüldügü gibi isimler uzundur, Arapça asli için de uygundur.. Ancak, Türkçe tercümesi için uymuyor... Ezberlenmesi ve söylenmesi de zordur... Bütün bunlari düsünerek eserimize kisa yoldan; Bir Hediye... Adini verdik... Bundan kasdimiz, sadece; Okuyucularimiza faydali olabilmekten ibarettir... Muhiddin-i Arabi Hazretleri bu eserin özsözünde; Bu eser, BAB CE FASILLAR halinde ON BÖLÜM’e ayrilmistir... Buyurur... Arapçaya biraz asina olanlar, bilirler ki; bu BAB ve FASIL, daima iç içedir... Çogu zaman, içinden çikilmasi okuyucuya göre de zordur... Yine sizlere faydali olacagi düsüncesi ile, ,ç içe giren bu BAB ve FASILLARI da yoluna koyduk... Birbirine karistirmadan ayirdik.. Durum bu olunca, eser; YIRMI BIR BÖLÜM oldu... BU ESERIN YAZARI Malum olduu üzere, bu eserin esas yazari; MUHIDDIN-I ARABÎ Hazretleridir. Biz burada, yerimiz sinirli oldugundan pek fazla bahsetmeyecegiz. Ancak, kisaca hayatini anlatacagiz. Bu bapta genis malumat isteyenlere TABAKAT-ÜL KÜBRA adli eserimizi tavsiye ederiz. Bilhassa, IKINCI KISIM’da, MUHIDDIN-I ARABÎ, hakkinda tafsilat vardir. Bakip okumak, çok faydalidir. Özellikle muarizlar karsisinda... Muhiddin-i Arabî hazretleri (k.s.) Hicrî 560, Milâdî 1165 de dogdu. Hicrî 683, Milâdî 1240 yilinda vefat etti. Hicrî tarihe göre 78, Milâdî tarihe göre 75 yil yasamis oluyor. Babasinin adi ALI’dir. Arablar arasinda cömertligi ve cengâverligi ile meshur Taî, neslindendir. Bir göç esnasinda Ispanya’ya yerlesen bu aileden, MUHIDDIN-I ARABÎ hazretleri (k.s.) dünyaya gelmistir. Hazret birkaç defa evlenmis,

Ürün Adı: Tuhfe’tüs Sefere
Ürün Kodu: 9789757557562
Yazar: Muhyiddin İbn Arabi
Basım Yılı: 2005
Kapak Türü: Karton Kapak
Sayfa Sayısı: 118
Kağıt Cinsi: 1. Hamur
Çevirmen: Abdülkadir Akçiçek