Tesbih

Bazen gerçekleri daha iyi anlayabilmek için çagimizdan uzaklasmamiz gerekir. Aliskanlarimizdan, deger yargilarimizdan, inançlarimizdan, dogrularimizdan, yanlislarimizdan, kimligimizden… çok uzaklara savrulmaliyiz. Bilmedigimiz yerlerde dolasmak, oranin havasini solumak, o zamanin kokusunu almak, orada yasayan insanlarin duygularini yüregimizde hissetmek gerekir. Kus bakisi gibidir bu. Uzaktan, hatta yabanci bir göz... Üstelik bizi de soyan… Ancak çirilçiplak kalinca anlariz üzerimize giydirilen o demir elbiselerin agirligini. Tüy kadar hafif olunca tekrar dönebiliriz çagimiza. Iste o zaman sorgulayabiliriz bize giydirilen ne varsa. Ancak zordur bu, kimse fark etmez agirligini edebiyat olmasa.Halil Içöz’ün Tesbih adli eserinde Osmanli’nin son dönemlerine gittim. Cano ve Kawe’nin evine konuk oldum. Ailelerini tanidim. Onlarin askina sahit oldum. Ve Cano’nun askere alinip Arap ellerinde savrulmasina, hatta köleligine. Içim sizim sizim sizladi. Cano’yu hüzünle takip ettim her gittigi yerde. Kawe’nin çaresizligini içimde hissettim. Onun askina ragmen geleneklere ve dedikodulara çocuklari için karsi çikamayisini anladim. Içim burkuldu. Soyundum romani okurken önyargilarimdan. Hiçbir yere ait olmadim.Ve devlet, aslinda insanlara ne kadar uzak… Insanlar günlük ugrasilari içinde aileleri ile yasayip giderken yönetenler onlardan her sey istiyor. Koparip aliyor acimasizca sevdiklerinden. Uzaklara, ta uzaklara, hatta savasa gönderiyor onlari gözünün yasina bakmadan. Ardinda biraktiklari ne yasar, neyle karsilasir, neler çeker, bir daha eski yasantilarina dönebilirler mi, umursamadan. Oysa bizler, demirden elbiselerimiz içindeyken “Bu gerekli” deriz birbirimize. Karsi tarafta olanlari suçlariz alabildigine. Kin duyariz onlara. Agzimizda köpük köpük salyalarla saldiririz. Onlarin da mazlum oldugunu, aslinda bizim gibi kurban oldugunu anlamayiz bir türlü. Bizi kiskirtanlar, birbirimize saldirtanlar yerine biz bedel öderiz. Tespih adli romaninda bunu anliyoruz iste. O çagda ve günümüzde yasanan olaylar nedeniyle insanlara savas gerekli diye yutturulmasinin, insanlarin evinden, ailelerinden, günlük islerinden koparilmalarinin zalimligini, hatta bunun bir çesit kölelik oldugunu anliyoruz. Vicdani ret hakkinin ne kadar gerçekçi, insani bir talep oldugunu hissediyor, hatta düsünüyoruz. Öylesine yalin bir anlatimi var ki Halil Içöz’ün, hüzünlenirken silkiniyor, kendimize geliyoruz. Oya Uslu

Ürün Adı: Tesbih
Ürün Kodu: 9786058527058
Yazar: Halil İçöz
Basım Yılı: 2014
Kapak Türü: Karton Kapak
Sayfa Sayısı: 0
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Çevirmen: