Uzayın uçsuz bucaksız derinliklerine serpiştirilmiş sayısız gök cismiyle süslenmiş gök kubbe altında, esrarengiz bir canlılığın mevcudiyetine ne demeli? Tesadüfün mü yoksa bilinçli bir elin hakimiyeti mi devrede?
Nefes alıp veren milyonlarca çeşit canlı türüne ev sahipliği yapan mavimsi gezegene, milyarlarca yıldır hayat veren devasa bir güneş acaba tesadüfen mi duruyor orada?
Tesadüf ve mükemmelliğin inanılmaz tezatlığı. Ezeli olmayan bir kâinat, nasıl oluyor da bir an da yoktan varoluşa geçiyor ve en hassas sabiteleriyle, tesadüfe meydan okuyor.
Uçsuz bucaksız bir evren ve bu evrende insan gibi çok değerli bir varlığın var olmasındaki sır, ne olabilir?
Bilimsel bulgularla bu sorulara cevap vermek, maalesef bugüne kadar mümkün olmadı ve bundan sonra da olmayacak gibi görünüyor.
