Osmanlı'dan Günümüze Tapu ve Emval-i Metruke

Eger Avrupa birligi projesinden vazgeçecek ve Rusya’nin dahi kabul ettigi AIHM’ye bireysel basvuru hakkini kaldiracaksak ve bunun yaninda uluslararasi itibarimizi hiçe sayacaksak diyecek birsey yok. Bu çalismamizin amaci meri mevzuatimizi tekrarlamak ve olani söylemek degildir. Olmasi gerekeni, hukuka ve hakkaniyete uygun olani ortaya koymaktir. Umarim dikkate alinir. Mülkiyet hakki ihlalleri ülkemizde sikça rastlanan ve neredeyse olagan hale gelmis bir uygulamadir. AIHM’ye bireysel basvuru hakkinin taninmasindan sonra Türkiye aleyhine dava açilan ülkeler arasinda liderdir. Bu davalarin büyük çogunlugunu ise mülkiyet hakki ihlalleri olusturmaktadir. Bu ihlallerin önde gelenleri ise kamulastirmadan el koyma ve orman davalaridir. 2004 yilina kadar kamulastimasiz el koyma nedeniyle onbirlerce tapu, sahiplerine hiçbir bedel ödenmeden iptal edilmistir. AIHM’ye açilan davalar sebebiyle Türkiye yeni düzenlemeler yapmak zorunda kalmistir. Cumhuriyetin ilk yillarinda Osmanli’dan gelen gelenegin etkisiyle orman yapilacak alanlar kamulastirilirken 1945 yilindan itibaren -ormanda tapu olmaz- gerekçesiyle hiçbir bedel ödenmeden onbirlerce tapu iptal edilmistir. Yine AIHM’nin, açilan davalar sebebiyle Türkiye’yi mahkum etmesi sonucu geçen yildan itibaren Yargitay görüs degistirmek zorunda kalmis ve orman yapilmak suretiyle tapulari iptal edilenlere tazminat ödenmesine baslanmis bulunmaktadir. Önümüzdeki en büyük mülkiyet ihlallerinden biri olan ve hala çözülmeyen bir baska düzenleme ise 3402 sayili Kadastro Kanununun öngördügü 10 yillik hak düsürücü süredir. Kadastro yapilirken mevcut tapularin güncellenmesi en önemli zorunluluk iken tapular gerekçesiz olarak güncellenmeden, tasinmazlar malik olmayan kisiler adina veya Maliye Hazinesi adina tescil edilmistir. Ögretide de kabul edildigi gibi bu kanun bir tasfiye kanunu olup sayisiz tapu bu sekilde tasfiye edilerek iptal edilmistir. Bu konuda ülkemizin alacagi daha çok mesafe vardir. Son yillarda uygulanmaya baslanan torba kanunu düzenlemelerine son dakika ilaveleri yapilmak suretiyle, tartisilmadan birçok ihlale imza atilmaktadir. Nitekim kamuoyunda Alkol Yasasi olarak bilinen kanuna bir madde eklenerek 1956 yilindan bu yana yapilan tüm usulsüz kamulastirma islemlerine geçerlilik saglanmis, yapilmayan tebligatlar yapilmis ve geçerli kabul edilmistir. Tüm bu ihlallerle yillarca mücadele eden ve her dönem, her türlü ihlale tanik olmus bir hukukçu olarak emvali metruke olarak adlandirilan tasfiye kanunlarini ve uygulanis seklini gördügümüzde biz bile hayretler içerisinde kaldik. Özellikle gayr-i müslüm sahislara ait tasinmazlar kural olarak metruk mal sahibi ise kaçak ve yitik kisi kabul edilmis aksini ispat ise hukukun evrensel prensiplerine aykiri olarak bu kisilere yüklenmis ve mallarina el konulmustur. Emvali metruke denince, tüm devlet kurumlari, Yargitay, Anayasa Mahkemesi ve hatta hukukun önünü açmasi ve yargi ve yürütmeye yön göstermesi gereken üniversitelerin dahi duymadim, görmedim, bilmiyorum seklinde hareket etmesi anlasilir gibi degildir. Kanunlar, kararnameler ve idari uygulamalar emvali metruke sözkonusu, olunca hiçbir evrensel hukuk normu dikkate almamistir. Agirlikli olarak gayr-i müslüm kisilerin ait olan, fakat bunun yaninda tüm diger etnik köken ve dine mensup kisilerinde aralarinda bulundugu diger tapu sahiplerinin mallarina hukukun hiçbir kurali dikkate alinmaksizin el konulmustur. Hatta bununla da kalmayip kisileri ve olaylari tek tek inceleyip karar vermek yerine toptanci bir mantikla hareket edilmistir. Bir köyde Ermeni yasiyorsa o köydeki tüm kisiler kaçak kabul edilmis ve tümünün malina el konulmustur. Bu husus birçok Yargitay kararinda, açikça karara mesnet ve gerekçe olusturmustur.

Ürün Adı: Osmanlı'dan Günümüze Tapu ve Emval-i Metruke
Ürün Kodu: 9786051462622
Yazar: Av. Ali Elbeyoğlu
Basım Yılı: 2013
Kapak Türü: Karton Kapak
Sayfa Sayısı: 182
Kağıt Cinsi: 1. Hm. Kağıt
Çevirmen: