Marx'ın Kriz Teorisi 2.Kitap

Burjuva iktisatçilarinin kapitalist sistemin yasayageldigi iktisadî krizleri açiklamada yetersiz kaldigi, daha dogrusu açiklayamadigi ve dolayisiyla da, getirdikleri düsünülen çözümlerin hiçbir zaman birakin isçi sinifinin ve emekçi halkin çikarlarina yönelik olarak girisilen ve gelistirilen hamleler olmasini, sistemin bizatihî kendisinin bile uzun soluklu olarak varligini sürdürmesine yani yenidenüretmesine imkân tanimayan bir biçimde ortaya kondugu âsikârdir.Ayrica, kapitalist sistemin yasadigi ve yasamakta oldugu iktisadî krizleri çözme konusunda geç kalmasi, söz konusu krizin/krizlerin niteligine iliskin yanlis teshislerin yapiliyor olmasinda yattigi da ayrica unutulmamalidir. Zaman zaman bankacilik krizi, borç krizi, parasal kriz, finansal kriz gibi kavramlarla ifade edilen krizlerin esas itibariyle kapitalist sistemin her zaman için yasamak zorunda oldugu üretim krizlerinin çesitli adlar altinda tezahürü olarak anlasilmasi ve getirilecek çözümlerin bu temelde gelistirilmesi gerektigi hiçbir zaman göz ardi edilmemelidir. Marx’in kapitalizmin iktisadî krizine iliskin analizini de bu çerçevede yani üretim krizi temelinde gelistirmis olmasi, konunun nasil ele alinmasi ve degerlendirilmesi gerektigine iliskin çok önemli hareket noktasi ve delildir.Prof. Dr. Ugur Selçuk Akalin Yakin tarihin de bize gösterdigi üzere, krizler ne denli derin olursa olsun, otomatik bir biçimde kapitalizmi batirmiyor. Kapitalizm insanligi tahrip ederek ve üretim kapasitesini degersizlestirerek yoluna devam ediyor. Her bir krizin yasandigi konjonktür digerinden farkli. Bu farkliligin tezahür ettigi iki alani krizin etkilerini ve kapitalizmi asma imkânlarini degerlendirirken özellikle dikkate almamiz gerekiyor. Ilk ve nispeten az deginilen alan, sermayenin ve devletin krize cevap sekli. Bu cevabi, hem verili cografyanin siyasî kültürü hem de krizin vuku bulus sekli belirliyor. Günümüz dünyasinda 1930’larin buhraninda yasananlar yasanmaya baslamadigi gibi, bir günlük ani borsa çöküsleri ve bunlarin karsisinda ne yapacagini bilemeyen kapitalist devletler de yok. Iste Japonya’nin 1990’lar boyunca devam eden sürünmesi ve halâ toparlanamamasi. Bu tarz yani sürünerek -ki sürünmenin toplumsal katmanlari etkileyisi ülkenin zenginligi ve siyasî kültürü tarafindan belirlenecektir- krizi 10 yillarca yasamak olasiliklardan biri. Ikinci alan ise solun, daha dogrusu isçi sinifinin örgütlülügü ve sosyalizmi kurma istiyak ve enerjisidir. Bu alanda umut verici birçok gelisme olmasina ragmen dünya genelinde büyük kapitalist ülkelerde kapitalizmi asacak bir örgütlülük potansiyeli maalesef gözükmemektedir. Bununla birlikte, küresellesme ve onun ideolojik ve kültürel ifadesi olan post-modernizmden, sivil toplumculuga, liberal akimlara kadar birçok egilim hizla itibar kaybetmektedir. Bu açidan, önümüzdeki yillar sosyalizmin cazibesini arttirabilecegi gibi, barbarca düzenlerin de dayatilma ihtimâlini besleyebilecek toplumsal, siyasî ve ekolojik gelismelere, hatta insanligi yok edebilecek çilginliklara gebedir. Yok edilmezse, insanligin gelecegi, tek tek insanlarin kendilerini asan dinamiklerin suuruyla davranabilen örgütlülüklerinin eseri olacaktir. Yasadigimiz derin kriz, bir yandan bu gelecegi tahayyül ederken bir yandan o örgütlülükleri kurma imkânini veriyor.Prof. Dr. E. Ahmet Tonak

Ürün Adı: Marx'ın Kriz Teorisi 2.Kitap
Ürün Kodu: 9786054511969
Yazar: Kollektif
Basım Yılı: 2014
Kapak Türü: Karton Kapak
Sayfa Sayısı: 430
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Çevirmen: Uğur Selçuk Akalın