Islam tarihinde adindan bahsedilen yüzlerce devlet içinde bastan beri halifelik iddiasinda bulunan devlet sayisi çok fazla degildir. Tarihte devlet baskanina halife unvani veren sayili devletlerden olan, Endülüs Emevîleri ve Osmanlilar gibi devletler bu unvani devletlerinin kurulmasindan çok sonraki asamalarda kullanmaya baslamislardir. Bu konuda Muvahhidlerin farki, bilinçli olarak baslangiçtan itibaren kendilerini Islam dünyasinin tek dinî ve siyasî temsilcisi olarak görmeleridir. Muvahhidlerin bu anlayisi, bütün uygulamalarinda kendisini göstermistir. Daha isin basinda kendilerini Muvahhidler olarak adlandirmalari, bu anlayislarin en önemli göstergesi olmustur. Yine Islam’in temel kaynaklarina dönüs diye ifade edebilecegimiz, hayatin her alaninda verilmesi gereken hükümlerle ilgili dogrudan Kur’an ve Sünnet’e müracaati emretmis olmasi Abdulmümin’in önemli özelliklerinden biridir. Bu anlamda fürûya ait eserlerin yakilmasi için emir çikaran Abdulmümin, temel kaynaklara dönüsün gerekliligi konusundaki inanisini biraz da zorlayarak hayata geçirmeye çalismistir.
