İfade Özgürlüğü Sorunu Olarak Nefret Söylemi

Bir idare hukukçusu olarak ifade özgürlügüne dair çetrefil sorunlardan birisi üzerine yazmak önemli akademik riskleri üstlenmek ve yabana atilmayacak elestirilere de hedef olmak anlamina geliyor. Bununla birlikte kamu hukukunun konusu genel olarak, özgür birey ve sinirli kamu gücü arasindaki iliskileri, bireyin özgürlügünün genisletilmesi ve kamu gücünün sinirlandirilmasi teknikleri içerisinde ele almaksa, anabilimdali ne olursa olsun kamu hukukçularinin insan haklari veya temel hak ve özgürlüklere dair sinirli da olsa belli bir performansi ortaya koymasini önemsiyorum. Bu çalisma, bu motivasyonla basladi ve ülkenin içinde barindirdigina inandigim nefret duygularinin siyasi konjonktürle birlikte hem de kamu gücünü elinde bulunduranlar tarafindan artik alenen dile dökülmesini ve Dünya’nin dehset verici distopik hallerini gözleyerek gelisti. Kendimizi güvende hissetmek için yeterli ve belirgin bir iyi niyeti bulamadigimiz Dünya ve ülke gerçekligi karsisinda düsünce iklimimizi korkuyla donatip elimizdeki en önemli degerler olan liberal hukuk düzeni ve demokrasiden taviz vermek zorunda degiliz elbet. Gerçekten de korku degilse bile, nefret söyleminin içimizde yarattigi bulanti, liberal bir özgürlük tasarim ve inancimiza zarar verme tehlikesine sahip. Çünkü ifade özgürlügünün belli bir ifade içerigi ile ilgili olarak sinirlandirilmasini savunmak, her seyden önce sinirlama pratigini genisletmek için firsat kollayan özgürlük düsmanlarina yeni kapilar aralamak, vesileler sunmak anlamina gelecektir. Bu çalisma bu tür bir tehlikenin yarattigi baski altinda kaleme alindi.
Bu çerçevede, ele alacagimiz konu bakimindan görünüste bir tolerans paradoksu ile karsi karsiyayiz. Tolerans, toleransin düsmanlarina karsi da gösterilmeli midir? Hemen bütün büyük beseri ögretilerin ve dinlerin buyurdugu ahlaki düsturlar kalpsizlere ve merhametsizlere karsi mücadele etmeyi, zebunun yaninda olmayi bireye ve topluma ahlaki bir sorumluluk olarak yüklerken, bu paradoksun pek de çetin olmadigini düsünüyorum. Insanligin daha düne kadar geçirdigi, yarin da geçirmemesi konusunda fazla bir umut isiginin henüz bulunmadigi korkunç ve kanli deneyimler, tolerans düsmanlarina karsi en hafifinden temkinli olmayi bizlere ögretmis bulunmaktadir. Insanin dünyayi ve yasami algilamakta gösterdigi inanilmaz ölçekteki göreliligin dogurdugu çatismalarin barisçi bir yoldan asilmasinin tek yolu en azindan tolerans konusunda uzlasmaktir. Bu uzlasi o kadar degerlidir ki, tarihin belli bir aninda bu tür bir uzlasiyi yakalamis bir toplumun baska bir zenginlige ve nimete ihtiyaci yoktur. Böyle bir toplum edindigi bu degeri korumak için gereken her türlü tedbiri almak zorunda olmalidir. Bu insancil bir istektir. Bu çerçevede nefret söylemine de tolerans gösterilmesi gerektigini özgürlük adina savunanlar bunun aksini savunanlardan daha insancil degildir.

Ürün Adı: İfade Özgürlüğü Sorunu Olarak Nefret Söylemi
Ürün Kodu: 9786051465715
Yazar: Halit Yılmaz
Basım Yılı: 2015
Kapak Türü: Karton Kapak
Sayfa Sayısı: 140
Kağıt Cinsi: 1. Hm. Kağıt
Çevirmen: