Hiçliğin Özgürlüğü

Bu çalismanin baslangiç noktasi, atiflarla insa edilmis "toplumsal gerçekligi" nasil yeniden üretmeden, yeni bir gerçeklik tasarisi yapilabileceginin arayisidir. Buna göre, öznenin, Sartre'in deyimiyle, oldurulmus özne olarak "gerçekligi" aslinda özgürlügünden, sorumluluklarindan kaçmak için devam ettiriyor olusu tüm olgulara ajan gibi nüfuz ettirildiginde "gerçekligin" atiflari bir bir kendini dagitmaya baslar ve böylece öznenin hem özgürlügü hem de sorumluluklari geri ona teslim edilmis olur. Ayni sekilde sanatin, "özerk" bir kurum oldugu yanilsamasina ve "gerçekligi" yeniden üretmesine, dahasi Baudrillard'in dedigi gibi "gerçekligin" ikizini yaratarak bir komplo içinde olmasina da ayni biçimde yaklasildiginda, sanatin sorumlulugu da ona devredilmis olur. Böylece, sanata alternatif bir sanat tavri biçimini alan ajansal sanat, öznenin, oldurulmuslugundan kurtulup hiçligin özgürlügünü kesfettiginde bilinçli olarak kendini kurmayi seçebilecegini ve böylece her sey olabilmenin coskusunu yasayabilecegini gösterir. Bu çalismanin okur tarafindan birkaç farkli nedenle ilgi görebilecegini düsünüyorum. Ilk olarak, insanin içinde yasadigi, yürüttügü ama sürekli sikâyet ettigi toplumsal gerçekligin hem nasil bir islem içinde oldugunu anlamasina hem de aslinda bu yapinin sorumlusunun kendisi oldugunu ona fark ettirerek sorumluluk ve yetkisini kendi eline almasina aracilik etme potansiyelidir. Bunun yaninda, özellikle sanatla ilgilenen okurlarin sanata yükledikleri atiflarinin aslinda yine sorumlulugu sanata transfer etmek oldugunu anlamalarini saglama potansiyelidir. Sanat kurumu içinde olanlarin da hiyerarsik atiflar üzerinden insa edilen ve "gerçekligi" yeniden üreten konumlarinda aslinda hükümsüz olduklarini ve bu yanilsamali konumlandirmayi takip etmeyi seçmis olduklarini gösterme potansiyelidir. Tüm bunlar bu çalismanin potansiyelleridir ama buradaki analiz, tespit ve önermeleri degerlendirip uygulamaya sokacak, yani yanilsamasindan ve oldurulmuslugundan vazgeçip sorumluluklarini ve özgürlügünü sahiplenmeyi seçecek ya da seçmeyecek olan okurun kendisidir. Tüm bunlarin yaninda, bu çalismayi tamamladigim sirada baslayan "Gezi Parki" olaylarinin düsünsel ve toplumsal arayislari baglaminda, bu çalismanin, hem bir güç hem de güçsüzlük olarak iktidar arzusu içinde olmamanin, dahasi tahakküm edilmek kadar tahakküm etmenin de reddedilmesinin, kosullu özgürlükten degil, özgürlükten kaynaklandigini ve siyaset kurumuna transfer edilen sorumlulugun dagitilmasi halinde elde edilecek gücün toplumsal yapiyi dönüstürecek kadar büyük bir potansiyele sahip oldugunu göstermesi bakimindan yararli olacagi düsüncesindeyim. (Tanitim Bülteninden)Ince Kapak:

Ürün Adı: Hiçliğin Özgürlüğü
Ürün Kodu: 9789755397979
Yazar: Ceren Selmanpakoğlu
Basım Yılı: 2014
Kapak Türü:
Sayfa Sayısı: 256
Kağıt Cinsi:
Çevirmen: