Günese ve aya isik kaynagi olan, degil bülbülün güllerin bile kendisine âsik oldugu, onunkine benzer bir güzelligi hiçbir aynanin görmedigi, gâh ölümsüzlük suyu gibi olan dudaklariyla âsiklara can veren gâh bir bakisiyla gönül ülkesini yerle bir eden sevgili, divan siirinin yüzyillarca anlatmaktan bikmadigi essiz bir hazine gibidir. Sevgilinin güzellik unsurlari üzerine yazilmis müstakil bazi eserler ile manzumelerden ve her yüzyildan seçilen bazi sairlerin divanlarindan hareketle hazirlanmis olan bu çalisma gül, sümbül, lale, nergis, susen, sebboy, yasemin, erguvan; kafur, misk, amber; la‘l, yakut, zümrüt, akik, inci, mercan; guy, çevgan, micmer vb. pek çok görsel malzemeyi içermektedir. Ortaya konulan benzetme unsurlarinin bunlar sayesinde daha iyi anlasilacagi muhakkak. Zira sümbülü tanimadan zülfü hayal etmeye çalismak, nergisi tanimadan gözün vasfini anlamak oldukça zor.Yüzlerce tesbih unsurunu içeren bu çalisma vasitasiyla gördük ki ne benzetme ögelerine bir sinir konulabilir ne de bunlar üzerine kurulan hayallere… Bu bakimdan elinizdeki kitap, sevgilinin güzellik denizinden sadece bir damladir.
