Eski Hikaye

Fatma Berna Yildirim, Eski Hikâye'de, dört ayri makaleyle mitoslara egiliyor:• Romantik Bir Mitos: Dilin Kökeni• Bir Dey-i Müzeyyen: Kariye ve Meryem• Altin Arig Destani: Bir Siyasi Dönüsümün Matematigi• Insanlar, vahsiler, evcil hayvanlar: ‘Depegöz’ hikâyesinin kalabalik halki Eski Hikâye'nin ana temasi, denilebilir ki, mitoslarin melezligi:“Mitoslarin ne zaman, nerede, ne sekilde karsimiza çikacagi hiç belli olmaz. Bazen agirbasli felsefe metinlerine katisiverir; bazen felsefeyi de yedeklerine alip bir kilisenin tavanlarini, duvarlarini süsler; bazen bir halkin kendisine etik insa ederken kullandigi ibretlik bir hikâyecikte belirir; bazen de cinsiyet bölüntüsünü kullanarak ideal siyasi yapilanmayi tarif eden bir destana yerlesirler. Kitaptaki makaleler felsefede yuvalanmis dilin kökeni mitosundan basliyor; Hiristiyanligin anlatilarindan fazlaca uzaklasmadan Kariye bezemelerindeki Meryem paradoksuna variyor; ardindan diger disillik bilmecesine, Altin Arig’in siyasi evrenine geçiyor ve nihayet bir tepegöz mitosu çesitlemesinde etige ait zorlu bir felsefi meselenin belirmesini tartisarak son buluyor. Bu siralama, melezlenmeler arasinda belirlenen bir güzergâhtir elbette: Düpedüz felsefe saydigimizin mitosla, düpedüz tavan-duvar süslemesi saydigimizin felsefe ve mitosla, düpedüz destan saydigimizin siyasi yapiyla; düpedüz halk hikâyesi saydigimizin felsefeyle ve hepsinin birden tarihle melezlenmesini art arda dizen bir güzergâh. Ve tabii ki melezlenmeler arasinda deger derecelemesi olamayacagi için, olasi güzergâhlardan sadece biridir.”***“Sohbetin koyulastigi dost meclislerinde bazen söyle bir sey olur: Topluluktan biri, az önce kendisinin anistirdigi bir sey için, “eski hikâye, bos verin,” der, en ketum sesiyle... Ama gayet iyi biliriz, bir girizgâhtir bu, o hikâye anlatilacaktir, zaten kimse de “peki, bos verelim madem,” demez. Hikâye, anlaticisinin mesrebine göre dallanip budaklanir, temel olgularindan ayrilip olmadik ayrintilara sapar, olmadik yerlere varir, hatta bazen hiçbir yere varmaz; tabii karsiliginda dinleyicilerin de arada bir kopup gitme haklari bakidir. Ayrica, anlatma isinin dogasi geregi hikâye, söze döküldügü anda “eski” olmaktan çikar – hem anlaticisi açisindan hiçbir zaman düz anlamiyla “eski” olmamistir ki.  Bu kitapta, yukaridaki durumlarin hepsinin yaklasik bir karsiligi mevcut. Ele alinan eski mi eski hikâyeler çesitli anlaticilar tarafindan binbir türlü sebeple, binbir benzemez bakisla anlatilmis, anlatiliyor. Bunlar arasina katisan bu kitap da, tabii ki, dost meclisinin hikâyecisi gibi, kendi versiyonlarini anlatiyor. O anlaticidan belki yegâne farki, metodoloji konusunda düsündüklerini de hikâyelerine katistirmasi. Zaten en çok da hikâyeleri nasil dogru düzgün ele alabilecegini düsünürken olmadik ayrintilara sapiyor. Haliyle okurunun arada bir metinlerden kopma hakki baki kaliyor. Ve dost meclisinin anlaticisi gibi bu kitap da hikâyelerini kesinlikle “eskimis” saymiyor.”

Ürün Adı: Eski Hikaye
Ürün Kodu: 9786056604393
Yazar: Fatma Berna Yıldırım
Basım Yılı: 2016
Kapak Türü: Karton Kapak
Sayfa Sayısı: 216
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Çevirmen: