Elfida'nın Düğünü

Elfida ve Iskender’in kümbet gölünün kenarinda asklarini koyulttuklari bir girisle baslayan bir romandan söz ediyorum ben aslinda. Bir gün sabah ezanindan önce camii hoparlöründen “Dikkat, dikkat!” diyen 12 Eylül’ün sesi duyulur. Bu sesten sonra Norsên, eski Norsên olamayacaktir.12 Eylül zulmünün ve kötülüklerinin her türünü üstünde toplamis bir karakol komutani olan Recep Basçavus, tümden o huzuru, barisi, mutlulugu yok edecektir. Nüfus kaydi olmayanlarin kirk yillik isimlerinin yerine nüfus memurlarinin uyduruk isimler verdigi, ananin ogulla kendi dilinde konusmasinin yasaklanmasiyla baslayan ve bugünkü “terör”, “bölünme”, “açilim” tartismalarinin ilk tohumlarinin atildigi günler. Devletin sesi ve simgesi basçavusun, angaryaya kostugu kasabalilara zorla daga yazdirdigi yazi antitezini dogurur ve yaziya karsi yaziyla karsilik verir kasabali. Öyle ki, “Bütün kasabalilar dogal direnisçiler olmuslardi… Devrimcilik oyununu oynayan gençler farkinda degildiler, ama etki-tepki diyalektigini karakol, arti devlet ile Norsênliler arasina yerlestirmislerdi”. Okuma yazma bilmeyenler, deliler, bunaklar bile bulabildikleri her yere yazi yazar artik. “Inisiyatif”in anlamini bile bilmeyen lise çagindaki gençlerin, içinde bulunduklari kosullarda inisiyatif kullanmalari ve kendi deyimleriyle “devrimci” olmalarinin, neredeyse her gün devrim yapmalarinin (!) anlatildigi romanda, söyle der Kelender: “Biz simdi devrim yaptik, ama daha da devrim yapacagiz.” Eski devrimci Feodal Cezmi, onlar için düsmandir. Monalisa, devrim önderidir, Basçavusun evde buldugu, daha sonra, isimsiz ve bayraksiz örgüt olamayacagina göre, örgütün kizil renkli bayragina amblem olarak girecek olan “dasük=orak” ve Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza”si da suç unsurudur.Bölgede yasadigim zamanlardan biliyorum; ironinin yaninda abartili hiçbir sey yok anlatilanlarda. Bu açidan bakildiginda devletin zulmünün, bugün yasanan süreçlerin temel nedeni oldugu da görülebilir: “Kelimeler cümle olurken ortak bir tepki, ortak bir ayip, ortak bir intikam duygusu, ortak bir gurur çignenmesi, ortak bir kimlik bilinci ve hepsinde açiga çikan ortak bir ‘kendi kimliklerine ihanet etmisligin’ fikriydi. Eger karakol kumandani onlari böyle pis islerinde kullanmasaydi belki de bu ortak algi olusmazdi.” Çünkü yurttasi için devlet, en ücrada devlet adina is yapan asker, ögretmen, saglik memuru, veteriner, imam veya her kimse devlet adina is gören bireydir. Dara Fetê Akpolat’in, Kurgu Kültür Merkezi Yayinlari’ndan çikan Norsên’de Orak Çekiç Monalisa adli romani ironiyle harmanlanmis, bastan sona yerel konusma diliyle yazilmis bir yapit. Toplumcu gerçekçiligin yeni bir yazari var karsimizda. Bu, birinci kitap olarak tasarlanmis. Kitabin künyesinden anladigimiz kadariyla romanin senaryosu ve roman kahramanlarindan biri olan Elfida odakli ikinci kitap: “Elfida’nin Dügünü”…Osman Namdar

Ürün Adı: Elfida'nın Düğünü
Ürün Kodu: 9786055690878
Yazar: Dara Fete Akpolat
Basım Yılı: 2012
Kapak Türü: Karton Kapak
Sayfa Sayısı: 286
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Çevirmen: