Ayna Korkusu

Asiklar hakikati bilmek ister, ama hiçbir zaman bunu dile getirmeye yanasmazlar. Bazi solcularin komünizmle iliskisi de böyledir. Uzun ve sarsici bir askin bitisi gibi, sonunda hakikati dile getirecek özgürlüge kavustuklari halde artik bunu duymak istemeyeceklerini anlamislardir. Ayna Korkusu, Tarik Ali’nin “bir Avrupa romani“ yazma girisimi diye nitelendirdigi ve 1920’lerden bugüne degin solun macerasini bütün yükselis ve düsüsleriyle harmanlayan bir romandir. Yeni ve birlesik Almanya’da sosyalist inançlarindan vazgeçmeyi kabul etmedigi için isinden olan eski muhaliflerden Vlady, yabancilasmis oglu Karl’a yazdigi mektuplarla, kendi ailesinin komünizmle uzun ve tutkulu iliskisinin ne anlama geldigini anlatmaya çalisir. Bu ayni zamanda, devrime bütün bagliliklariyla Çeka’da görev yapmaya baslayan bes L’nin, bu bes L içinde yurt disi istihbarat örgütünün sefi olan ve Kim Philby’yi örgütüne katan Ludwik’in ve Ludwik’e duydugu ask ancak komünist ideale bagliligiyla es tutabilecek olan Vlady’nin annesi Gertrude’un hikayesidir. Derin bir politik kavrayis gücü ve duyarlilikla da kaleme alinmis olan Ayna Korkusu, orta ve bütün Avrupa’nin yirminci yüzyili boydan boya kesen olagandisi tarihini, Soguk Savas’i öteki tarafindan yasayanlarin perspektifinden bakan anlatimiyla da tam bir Avrupa romani olma niteligi kazanir. (Arka Kapak) .... Tarik Ali, Ayna Korkusu’nda solu yalnizca kendi geçmisiyle karsi karsiya getirmekle yetinmiyor. Hayatini özverili ve sadik bir Bolsevik olarak yasamis Ludwik’in, inandigi tüm ilkeler bir bir ayaklar altina alinirken ve kendisiyle en çok güvendigi yoldaslarinin hayati Stalinist bürokrasi tarafindan tehdit edilirken tercih ettigi yol veya duvarin yikilip da solun itibarinin dibe vurmasindan sonra Vlady’nin sergiledigi tutum Tarik Ali’nin çesitli tarihsel dönüm noktalari ve bugünün solu hakkinda ne düsündügünü açiklayan unsurlar olarak öne çikiyor. Örnegin Vlady, Karl’a gönderdigi mektuplardan birinde “Marx’i birçok açidan elestirebilirsin, ama onu sözde-sosyalist deneyimlerimizden sorumlu tutmak haksizlik olur. Lütfen, bunu demagoglara birak“ diye yaziyor. .... (Serhat Uyurkulak, Korkutan Aynalar, Cumhuriyet Kitap, 03.08.2000) Ayna Korkusu’nu yaklasik üç yil önce yazdim. Komünizm fikrinin sahne gerisini yansitmayi istedigim bir Avrupa romani yazma girisimiydi bu. Komünizm fikri ugruna savasmaya ve bu ugurda canlarini vermeye hazir insanlarin idealizmini, ayni zamanda komünizm fikrine nasil ihanet edildigini anlatan bir roman. Ihanet hem politik hem de kisisel düzeyde ve sonunda sistemin çöküsüne neden oluyor. Ayna Korkusu yirminci yüzyildaki sosyalizmi ele aldigim bir roman üçlüsünün ikinci kitabi. Birincisinin adi Kefaret’ti ve Troçkizm üzerine bir yergiydi. Sonuçta dünyanin her tarafinda bana birçok candan dost da kaybettiren bir roman oldu. Ayna Korkusu ise bu konuya bakisimin daha ciddi yönü; Sol’daki insanlarin son yillarda nasil bir ruh hali içinde olduklarinin daha sogukkanli bir degerlendirmesi. Kisa sayilabilecek bir süre önce Cheltanham’daki bir edebiyat senliginde konusma yapmistim ve kitaplarimi imzaliyordum. Elli yaslarinda olan bir çiftin yanima gelip ellerindeki nüshanin üstüne kizlarina hitaben bir sey yazmami istemeleri bana çok dokunmustu. Bana kizlarinin ismini verdiler ve “Sadece anne babanin nasil insanlar oldugunu oku diye,“ seklinde bir satir daha yazmami rica ettiler. (Everest Yayinlari Bülteni, Temmuz 2000)

Ürün Adı: Ayna Korkusu
Ürün Kodu: 9789753166263
Yazar: Tarık Ali
Basım Yılı: 2000
Kapak Türü: Karton Kapak
Sayfa Sayısı: 333
Kağıt Cinsi: 3. Hamur
Çevirmen: Mehmet Harmancı